Türk kadınına TBMM seçimlerinde oy kullanma ve seçilme hakkı verileli tam 83 yıl olmuş. Türk siyasetinde kadının feraseti, sağduyusu, vicdanı, özverisi keşfedileli tam 83 yıl...

Oysa, TBMM'de 2017 yılı itibarıyla yalnızca 76 kadın milletvekilimiz var. %14'e denk gelen bu oran, kadınlara bizden çok sonra seçme seçilme hakkı tanıyan Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesinin oldukça gerisinde. Türkiye genel duruma göre Dünya'da 91. sırada yer alıyor.

Peki, neden hala bu durumdayız? 
Neden siyasal, ekonomik ve sosyal yaşantımızda hala erkek egemen bir yaklaşım var?

Kadınlar yüzünden elbette.

Kadınlara seçme seçilme hakkı verildi. Evet "verildi". Lütfedildi de mi verildi? Aslında "tanındı" denilmesi lazım bence. Ancak "verildi" ifadesi de çok yanlış görünmüyor maalesef. Çünkü Türk kadını demokratik hakları için kayda değer bir mücadele vermedi o dönemde.

Bu dönemde veriyor mu peki?

Buna siz cevap verin fakat; artık vermek zorunda diyeyim ben.

Hâlâ siyasette, ekonomide, sosyal yaşamda hakkettiği yere ulaşabilmek için bir takım yasal düzenlemeler yapılarak kendisine bu imkanın "verilmesi"ni beklememeli Türk kadını.

Hak verilmez, alınır çünkü.

Dilerim, Türk kadını safları sıklaştırıp bu alanlarda hak mücadelesini kararlılıkla sürdürsün.

Aksi takdirde, çok açık ve net görüldüğü üzere, bu güzel ülkemiz; basiretsiz, sağduyusuz, menfaatçi, bencil, yeteneksiz ve kaba erkeklerle, herkesin mutsuz olduğu, yarından ümidi kestiği, kahverengi bir ülke olmaktan kurtulamayacak maalesef.

                                                                                             K.O.A.
                                                                                        5 Aralık 2017