• https://www.facebook.com/kahan.onur.arslan
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905555979292
  • https://www.twitter.com/kahanonurarslan
  • https://www.instagram.com/kahanonurarslan
  • https://www.youtube.com/@kahanonurarslan

Bildiri Meselesi ve "İmzacı Akademisyenler" Üzerine...


Şimdi bu "akademisyenlerin imzaladığı bildiri" meselesine gelirsek…

Zaten o bildirinin içeriğine ve bildirideki tek yanlılığa, taassuba karşı söylenebilecek her şey söylenmiştir herhalde. Gerek nefret söylemiyle, gerekse eleştirel bir bakış açısıyla bir şekilde herkes bir şeyler söyledi zaten bu bildirinin içeriğine… Şimdi anlamayanlar ve anlamayacaklar için açıkça da yazmak istiyorum, (malum burası Türkiye çünkü) ben bu bildirinin tek bir kelimesini bile desteklemiyorum ve reddediyorum. Ancak; şiddete bulaşmamış, silaha sarılmamış, sadece söz söylemiş veya yazı yazmış insanlara karşı bir linç kampanyası başlatılmasını da aynı şekilde desteklemiyor, reddediyorum.

Evet bence de saçmaladılar o bildiriyi imzalayanlar, (şu an bunu yazdığım için bana kızanlar da olacak elbet, şöyle düşünün onlara göre de ben saçmalıyorum, yani saçmalamak öyle çok katlanılmaz bir şey değil) ama bu o insanların düşündükleri nedeniyle hedef gösterilmeleri ya da linç edilmelerini mi gerektirir illa…

Soruşturarak, kovuşturarak, kovarak, asarak, keserek, vurarak ya da benzeri şekilde öldürülebilmiş bir düşünce var mı acaba dünyada? Öyleyse derdimiz ne? Bırakın insanlarla uğraşmayı da fikirleriyle uğraşalım artık. Fikirlerimizle çürütelim fikirlerini… Fikirlerimizle, öldürelim fikirlerini… Ama asla insanları değil…

Bu ülkede sadece o 1200 küsür akademisyen yok değerli dostlarım içiniz rahat olsun. Birileri söyler birileri cevap verir. Fikirleri tarih yargılar, tarih yüceltir ya da tarih gömer. Ama bu linç kampanyasından kendisine vazife çıkaran birileri yarın öbür gün şiddete başvurup işi kan dökmeye götürürse bunun hesabını hiç birimiz veremeyiz… Tıpkı bebek katillerinin, döktükleri kanların hesabını asla vermeyecekleri gibi… Sağduyulu olmak lazım böyle günlerde… Tahriklere, provokasyonlara kapılmamak lazım diye düşünüyorum.

Düşünce özgürlüğünü savunmakla, düşünceleri savunmak arasındaki farkı anlayabildiğimiz ve anlatabildiğimiz gün gelişmiş bir ülke olacağız, inanıyorum…

                                                                                               K.O.A
                                                                                          15 Ocak 2016